Apple I-phone 3G.

Ciğerci kedisi gibi beklediğimiz i-phone 3G nihayet satışa çıktı Türkiye'de.Fena bir pazar rekabeti var.Paketler,kampanyalar belirlemişler.Aylık belirli bir miktar vererek sebebleniyorsunuz.Bu aylık paketlerde bedava konuşma süresi,bedava sms,bedava internet bağlantısı mevcut.Turkcell belli yazılımları da sağlıyor i-phone için. Turkcell ve Vodafone 'un kampanya detaylarına bakabilirsiniz.''Ben i-phone'u sek severim.'' diyorsanız ; kontratsız,peşin fiyatına ayda 129€ ödeyerek 5 taksitle sahip olacakmışsınız.Yurtdışındaki satış fiyatı kayda alınırsa, kazığı yine monte ettiler.Çıkarana aşk olsun.

Sensible Soccer Polo.

-T-shirt bana gider de; Weah Beşiktaş'a gitmez miydi?

nevarneyok? #7

-Zor bir hafta geçirdim.önce annem hastaneye yattı.tam telaşı bitti derken ; halısahada 2 arkadaşım çarpıştı.Teki bilincini kaybetti.Çarpışma dahil son 2 gün hafızasından silinmiş.Neyse ki iyileşti taburcu oldu.Şerefsiz bi de john benjamin geçiyor telefonda:''Sen kimdin?'' Annem de evde dinleniyor.Yardımımızla ayağa kalkıyor.Doktor iyileşeceğini söyledi.
.
-Blog görünümünde ufak tefek değişikliklere gittim.2 ekim'de de İzmir'e gidiyorum.Pilli empi üç pleyır lazım.12 saatlik yola hitaben.
.
-Eğer ki pilli empi üç pleyır alırsam ; içini Pamela Spence'le dolduracağım.Bazı şarkıları hakikaten dinlenmeyecek gibi olsa da; büyük çoğunluğuna sardım bu ara.
.
-Ufakken ,gazete ve dergilerdeki yazıları okumayıp sadece fotoğraflarına bakarak sayfalarını çeviriyordum.Geçenlerde aldığım mimarlık dergisine de aynı muameleyi yaptığımı gördüm.Hani yanlış mı yaptım bilmiyorum? Netice de görsellik üzerine.Görmem gerekeni görüp geçmişim.Çok kaygısızım.İyi değil.
.
-U.Ali sağolsun anavarza.zine'nin 4.sayısı 'nı rötarlı da olsa yolladı.Fırsat bulur bulmaz okuyacağım.
.
-Zeytinyağlı dolma,içli köfte,su böreği.Her birine bayılırım.3'üne ölebilirim.Bu akşam sofrada beni öldürmeye teşebbüs ettiler.
.
-Street Fighter'daki Honda'nın bile götünün sığabileceği büyüklükte 2 tekli koltuğum var odamda.İstendiği zaman 2'si de yatak olabiliyor.Yanlarına bitişik; kolanı-biranı-dergini-isini-pisini koyabileceğin sehpaları bile var.Onları üniversitede eve taşınır taşınmaz götürmek var aklımda.Garip olan bu fikir 2-3 senedir devam ediyor.Kesin bu koltukların başına bi iş gelecek.
.
-Kardeşimi dişçiye götürdüm. Doktorun sorusu: ''Sızlama mı var,zonklama mı?'' Kardeşimin cevabı: ''2sinden de var.Karışık.'' Soruya mı gülmek lazım,cevaba mı? Hayır, sızlamayla zonklama arasında ne gibi bi fark var? Şekli,tarifi nasıldır bunun?

The Bucket List.

You have a little time.
What's in your ''Bucket-List?''

Katli Vaciptir #3

Bu pokemondan bozma punkçunun adı: Zakumi'ymiş.Kendisi 2010 Dünya Kupası'nın maskotuymuş.Euro2008'de gördüğüm ikiz-öküz'den de antipatik bu.Dişi mi erkek mi belli olmayan,daha çok homoya benzeyen birşey.Hani bende maskot deyince bi Footix sempatisi vardır.Belki de atari salonlarından sonra bilgisayarda gördüğüm ilk adam akıllı oyun WcFrance'98 olduğundandır.

Kıştır.

Buz gibi yorganın içine kendini atmaktır.Üşüyen ayak,giyilen çoraptır.Sandıktan çıkan atkıdır. Sobadır,kestanedir. Islak bir bankta 2 kahverengi tombul açmaktır. Mandalinadır,elmadır.Haşlanmış fıstıktır,ülübüdür..

Serdar Özkan.

Halısahada futbol oynamadığının farkına var.Gereksiz efor sarfetme.Tek pas oynamayı dene.Topu ayağına aldığında verimli olmaya çalış.Göt-baş oynatma.Topu çizgiye sıkıştırma,sikine değil dikine oyna,enine küfürler yeme.Saç baş yoldurma.Saçlarını kes.''21'' numaralı formayı çıkar.Ve bugunkü gibi goller at.Muhtaç olduğun kudret bileklerinde mevcut.

Exposure Low.

hemen giy,evden çık-hemen çıkar,eve gir.

Cookie Monster.

Turkish Bath.

Yapmak isteyip de yapamadığım işler arasındaydı hamama gitmek.Sonunda gitme fırsatımız oldu.Peştamal bağlamada özürlü olduğumu anladım.Girdik hamama,nefes alınacak gibi değil.Yazın gitmek hangi akla hizmet düşünmeye başladım.Tellakların neden bu kadar hanzo görünüşlü turşu gibi kokan maholar olduğunu,neden onların yerine ince belli cariyelerin olmadığını düşünüp hayıflandım.Osmanlı'nın içişlerine gizliden karışan Japon Prenseslerin benim de içişlerime karışabilme ihtimalini düşündüm.Tellak beni keselerken,rendelenmiş havuç kıvamına geldiğimi farkettim.Göbek taşının bağırsakları çalıştırdığını anladım.Hamam fikri güzel fakat daha güzel bir hamama gidilmesi gerektiği kanısına vardım.

Teddy Bear Web Cam.

Kardeşime arkadaşı hediye etmiş bu tarz birşey.Burnundan alıyor görüntüleri.Hoşuma gitti.Sınırsız kayıt yapan bir programla tam bir gizli kamera potansiyeline sahip.Ederi: 35 YTL

Barış Manço.

TRT'de 7'den 77'yeyi izlediğim günler aklıma geliyor.Programın sonunda oyuncak dolu köşeye koşan veletleri hep kışkanışımı hatırlıyorum.Bir de senin ''A de bakim Aaaa Y de bakim Yyyy bi de I de Iıııı, oku bakiyim AYI..!'' diye onları çoşturuşunu unutmuyorum.Bakıyorum şimdiklere değil senin yanından,uzağından bile geçen yok.Belki birazcık F.Düzağaç.Ne mübarek adamdın sen Barış Abi.Huzur içinde uyu; senin gibiler senin şarkılarınla yaşamaya devam ettikçe..

Mobilet Kültürü.

İl'den küçük,köyden büyük (ilçe diyesim gelmedi.) vilayetlerde ergen olmanın ilk şartlarından biridir mobilet ki yaşadığım yer tarif ettiğim kalıplara cuk diye oturuyor.Dolayısıyla benim de ergen dönemlerimde içine balıklama atladığım bir kültürdür.Neden ''kültür'' diyorum? Hemen anlatayım.Bahsettiğim orta çaplı vilayetlerde mesafeler ne uzak ne de yakındır.Ulaşım yürüyerek zor olduğu kadar, arabayla da fuzulidir.Bu yüzdendir ki inanılmaz bir motorsiklet potansiyeli vardır.Şehrimize gelen bir arkadaşım ''Lan orda insandan çok motorsiklet var.'' demişti.Hak vermemek elde değil.Motorsikletlerin çoğunluğunu ucuzluğu sebebiyle mobiletler temsil eder.İlkokul veletlerinin altında bile görebilirsiniz mobiletleri.Şehirde vızır vızır gezerken ezilesi sinek kıvamındadırlar.Herneyse,asıl mobilet kültürüne giriş yapmışsanız, kendizi Fast&Furious filminden fırlamış gibi hissedersiniz.Sebebi ise mobiletinize yaptığınız modifiyeler,taktığınız turbolar,girdiğiniz yarışlar vs. vs.Ha bir de mobiletinizin bir ismi olur. O isimle nam yaparsınız.Sizi arkadaşlarınız o şekilde çağırır.Fotoğraflarda görülen benim canavarın ismi : ''Hanedan21'' di.) El bebek gül bebek bakarsınız mobiletinize.Yağmurlu havalarda çıkarmazsınız yola.Karaman'da mobiletini evinin salonuna kadar sokan delilere şahit oldum.Mobilet sürmek inanılmaz keyiflidir,bir o kadar da tehlikeli.Üzerinde çektirdiğiniz ara gazlarını,o gazları çektirirken girdiğiniz tripleri dünya üzerinde hiçbir aracın üzerinde yapamazsınız.Yarışlarda rüzgarın hızınızı kesmemesi için motorun üzerine alabildiğine uzanırsınız.Önünüzdeki mobiletin götüne kadar girer onun rüzgarkesen olarak kullanırsınız.Az-buz değil full modifiyeli bir mobiletle 130kmh civarını görürsünüz.Zorlarsanız ebenizin hamını görme ihtimaliniz de kuvvet-i muhtemeldir.Bisikletten bozma,çakma motorsiklet kıvamında,60 kilo 2 tekerli bir metal parçası üzerinde kendinizi Yamaha R6 sürüyormuş gibi hissetmeniz de cabası.Çok şükür bu güne kadar ciddi bir kazam yok.Belediyenin kepçesiyle kafa kafaya girdiğimizi saymıyorum.Kendinizi bu dünyaya kaptırdığınız an ,cebinizdeki son kuruşa kadar masraf yapasınız gelir.Hastalıktır.Para suyunu çeker,siz elinizi masraflardan çekemezsiniz.Onu taktır,bunu al,şunu tamir ettir,teker patladı,vida gevşedi,benzin bitti,bujisi öldü,beygire toz kaçtı.Hayatımda adrenalinden ziyade ne mi kazandırdı? Tamircimin yanında master yaptığımdan dolayı ehliyet sınavını 7-8 dakikada bitirdim.Hepsi bu. [1] - [2] - [3]

Pastırmalı Humus.

Yedikçe ölüyorum,öldükçe yiyorum.Sıcak pidenin arasına ruhunu teslim ederken,odayı bir esans sarıyor ki; anlatmaya kelimelerin mecali yetmez.Bana da bu kadar humus yetmez.Takviye yapınız.

Olamaz?

İzmir'in kızları bir elinde de cımbızları dişidir, anadır, efedir gidinin tatlı huysuzları çıktılarmıydı ipek çoraplarla kordon boyuna savaşta da, aşkta da esaslıdır kadın duruşları Hiçbir topuk tıkırtısı bu kadar davetkar çalamaz Bir göz vuruşuyla yerle bir eder
Böyle bir şey olamaz..!
Körfezin yakamozu, yıldızı,Keskin tuzu tadında parfümü meltem Yasemenler açar balkonunda İzmir'in kızları Korku yok kitabında Çal bre bir harman dalı, Delikanlı makamında İzmir'in kızları ayıptır söylemesi laf aramızda sevişe sevişe de ölür, dövüşe dövüşe de icabında..! Baba sen de ne biçim takardın kısacık eteklerime benim merdiven altında dizimden belime kıvırıverirdim Balkona çıkar makber okurdum köprü inlerdi Öyle sert sert bakardın ki Ay! zor yetişirdim Baba sen anasına bakıp da Kızını almayacaktın Küfürlerine anneannemin Öyle gülmeyecektin Daha görür görmez Cigarasını tellerdirdiğini Şehriban Hanım’ın Su yeşili gözlerine dalmayacaktın
İzmir'in kızları çırasını yakar adamın.!

İzmir Güzel İzmir.

İzmir'de doğup İzmir'i gidip görmeyişimin,onu yaşamayışımın ne büyük bir cahillik olduğunu anladım.Derlerdi ''İzmir çok farklı,yaşantısıyla,ritmiyle,fikirleriyle.'' Gerçekten de yurdumda kalan nadir güzelliklerin başında.Modern şehri,sahil kentiyle birleştiren,insana buram buram hayat veren bir yer.Olağan hayatının akışı dışında boş kalan tüm zamanların tatil senin için İzmir'de.Yolda yürürken sen adama omuz atsan adam dönüp sana ''pardon'' diyebilecek kadar olgun.Hani insan olduğumu anladığım,''beni bu topraklara gömün'' diyebilecek kadar benimsediğim,şarkılara meze olacak bir memleketsin,güzelliksin.Önümüzdeki 5 sene sevişeceğiz seninle.Gönül ister bir ömür boyu yanında kalmak.O da olur elbet.

nevarneyok? #6

-Alışverişe gittim.Fena ucuzluklar var.Pull and Bear itinayla tavsiye edilir.Hem keseye hem zevke.Mağazalarda gezerken Zara'da ince hırka tarzı bir şey beğendim.Görevli nerede giyeceğimi sordu.İzmir'de giyeceğimi duyunca: ''İzmir'in bi havasına bi de karısına dikkat edeceksin'' dedi.Doğru mudur İzmirli Karşıyakalı'ya sormak lazım?
.
-Lig başladı; Beşiktaş takır takır top oynuyor.Tamamına ereriz inşallah.Yeter ki ibrahimler,tandoğanlar bizden ırak olsun.
.
-Ramazan geldi,hazır yemek yemekten de gınağı geldi.Ailemle şöyle oturup adam akıllı bir iftar yapamadık.Hepsi yaylada,bıraktılar beni evde.Günlük görevlerim var: fesleğen sulamak,kedinin bokunu,suyunu değiştirmek gibilerinden.
.
-Eylül'ün 1'inden itibaren havada ince bir değişim var.Yine sıcak fakat kokusu,sonbaharı hissettiriyor.Esintisi fön makinesi gibi değil.Mevsimleri kategorize eden iyi ayarlamış.
.
-Facebook'ta çete savaşlarımıdır nedir bir skim var gönderip duruyorlar.Burdan sesleniyorum: lütfen bu kadar küfür meraklısı olmayın,göndermeyin şu illeti.
.
-Bu ara yine Counter-Strike 1.6'ya sardık.Server açmış eşler,dostlar.Eskimeyen,ekşını hiç bitmeyen tek oyunsun vesellem. ( $iRiNLeR TeaM )
.
-Sosyal aktivitelerime bir yenisini daha ekledim.Artık ben de kahvede batak oynuyorum,oynamasam da oynayanları izliyorum.Enteresan,bir o kadar da sıcak bir ortam var.İçecek isterken erotik seslenişler doğabiliyor: ''Bana bi sıcak muz.'' , ''Bi sıcak şeftali aliyim Murat abi.'' Bir de mazot diye bir içecek var.Bildiğimiz kivi oraleti.Lakabı renginden ötürü.Yan masaya laf atmalar,ufak sataşmalar,duyulmamış küfürler..Bir kültür,bir jargon yatıyor resmen.Tatmak lazım.
.
-Yarın sabah İzmir'e doğru yol alıyoruz arabayla.5'inde kayıt 9'unda da seviye belirleme sınavım var.Okulun ne zaman açılacağı muallakta.10 Eylül gibi dönmeyi planlıyoruz bi aksilik olmazsa.İzmir doğumlu olmama rağmen zerre kadar bilmiyorum oraları.Atatürk İnciraltı Yurdu çıktı.Denize nazır,balkonlu,kız erkek karışık,banyosu tuvaleti oda içersinde olan,tenis,basketbol gibi sosyal aktiviteleri bünyesinde barındıran bir devlet yurdu mu, 5 yıldızlı otel mi? Tek sıkıntısı odalarının 4 kişilik olması.Biri osuracak,biri horlayacak? Pffs.. Her şeye rağmen güzel günlerim geçecek diyorum içimden.Umarım yanılmam.Abbas yolcu,görüşmek üzere.

Insomnia Vaziyeti.

'' gecenin bi yarısı şeytanın bana dayattığı uykumun ,amacına ulaşamamış ve bacağı kırılmış olan şeytanla kolkola girerek uyku perilerinin bulunduğu pavyona gitmelerinin ardından kumandayı ele aldım... ''
posted by: valeri

Sexiest İstanbul.

from:''think-tshirt''
t-shirt artist: Barış Öztekin

Tribünlerde Açılan Sergiler.

Daha dün edinebildiğim GrafikTasarımı-Dergisi ağustos sayısında tribünlerdeki görselliğe başlıktaki isimle birlikte yer vermişler.Uygun başlık ki: fotoğrafta gördüğümüz koreografide Milanlılar ezeli rakipleri İnter için Edward Munch'un ''çığlık'' isimli tablosunu yeniden yorumlayıp sergiye koymuşardı.Dergideki yazıya şöyle bir giriş atmışlar: ''Stadyumda görsel zenginlik önemlidir.Kendi takımını motive etmek ve rakip takımı baskı altına almak için her maçta etkileyici bir atmosfer oluşturmaya çalışılır.Koreografiler de tribün estetiğinin,kollektif keyfin en önemli parçalarından biridir.'' Haklılar elbet.Bizim tribünde koreografilere pek önem verilmese de,Galatasaray ve Fenerbahçe bu sene güzel işler yaptılar bu anlamda.Derginin kadrosundakiler de benim gibi düşünmüşler ki Milan,Inter,Marsilya ve Barça'nın yanına Galatasaray ve Fenerbahçe tribünlerinden de fotoğraflar ekleyip,yazılar yazmışlar.Velhasıl; bir sanat dergisinde FDL ve FDL gibilerini,onların emek verip tribün sanatı altında yaptığı görsellikleri bulmak benim hoşuma gitti.Arkası kesilmesin.
hem peydahlamış-hem tasarlamış: halildogan*
fu©k-copyright 2008-????