Cumartesi.

Biraz hindi jambon,bi kutu limonlu soğuk çay,krem peynir,kornişon,baget ekmek,hürriyet ve benim için her zaman ''pazar sabahları'' klişelerini yıkmış olan cumartesi sabahlarından biri.Ama daha öncesi var: Gidiş yolunda;parkta eğlenen çocukları görünce; onların yaşındayken çok isteyip de yüzemediğim,içinde renkli topların olduğu havuzlar geldi gözüme.Dönerken yolumu kestirmeden seçmiş olmam; o çocukları tekrar görüp onlar kadarken yüzemediğim o renkli havuzları yine hatırlayıp yüzemeden boğulmaktan kaçışım mı; yoksa yol boyunca uzanan aynalı camlarda kendimi izlemek isteyişim mi? Ya da sahilde gezen insanların yaşama sevinçlerini görüp onları kıskanmaktan korkuşum; belki de bir gün önce deliler gibi yediğim delizianın midemde yarattığı fırtınlar.Hassittir ya meyveli yoğurdu unuttum.

Vaad Derken?

Ellerinde akp bayraklarıyla damarlarındaki alkolü kombine etmiş,ayakta durmakta zorlanandığı halde etraftaki insanlara küfürler yağdırıp rahatsızlık vermekte hiç de zorlanmayan düşük voltaj radikal islamcı ampüllerimiz bu vaade duyarsız kalmayacak:
''İzmir Belediyesi iktidarı bize geçtiği takdirde; herkes yine istediği gibi el ele dolaşmakta özgür olabilecek.''
Allah sizden razı olsun.

Var Mısın Yok Musun?

-Varım..! diyoor..

Ruh Hastası.

Uyumadan önce pijamasının kırışıklarından küçük kar topları yapan birinci tekil şahıs ;otobüsle giderken yol kenarındaki elektrik direklerinin telleri arasında göz kapaklarının refklekslerini kullanarak,super marioculuk oynardı.Hep düşündü;çoğu arkadaşında olup da kendinde olmayan ikinci bir ismi ve gün geldi sordu göbeğine: ‘’Adın nedir bro?’’ diye.Yemeğin yanında içecek bir şey bulamadığında, ecza dolabındaki portakallı sandozu soğuk suyla karıştırmaktan hiçbir zaman çekinmedi.Çoraplarını tek başına giyemediği için –di’li geçmiş bir zamanda depresyona giren bu adamın,en hasta ruhlu eylemiydi aslında bu blogu açmak.

Hoodie Remix.

Kendin pişir; kendin ye: http://www.hoodieremix.com/

hem peydahlamış-hem tasarlamış: halildogan*
fu©k-copyright 2008-????