Combination #4 / Lucky Red.

hırka: topman - atkı: topman - t-shirt: topman - çanta: fred perry- gözlük: vintage - saat: replay- jean: dior homme- kemer: diesel gold- pabuç: swear

Şey.

O kadar şeyim ki bahtımın gonca güllerinin açılmasına ramak var ve etrafımdaki insanların gönül bağlarındaki bülbülerin ötmesi için bana bakıp bendeki o şeyden sebeplenmesi kaçınılmaz.Yere basmayan ayaklarım o zaman ki Hazarfen Çelebi'ye bile ilham vermiş.Abidin desen; bana bakıp çizmiş o malum şeyin resmini; o derece.Neyse Gepetto dayı gelmeden kaçayım ben ekmek teknesinin başına.Yarına yetişecek bi salon takımı var; masanın sol ayağını da çıkardık senle laflarken..

Studio Plastico.

Portecho @ Boombox(Live) İzmir 25.12.2009 22:00

http://www.myspace.com/portecho

Matematemadik.

Her gece yatakta bu hayata atılabilecek voleleri düşünürdük lakin;gelen ortaların güzelliği bunları mümkün kılardı.İyi bir açığımız yoksa bu hayatta; vurmayı düşündüğümüz volelerin sadece düşüncede kalması kaçınılmazdı.Aynı hayatta gereğinden fazla açığımız olduğu zaman; bacak arasından yediğimiz volelerin sayılarını hesaplamak için öğrendik aslında biz permütasyon ve kombinasyonu ve bu yüzden sevemedik biz hiç matematiği; ortaları açarken açıları çok iyi hesaplayan açıklarımızın aksine.

Koku Açılımı.

okan bayülgen koku'yu işledi:
* koku,anıları hatırlatan en kuvvetli duyudur.
* ayak kokusundan tahrik olan insanlar var.
* ''sevgilim fazla temiz'' diyen insan, ilk cinsel deneyimini ahırda yaşamış bir bayandı.
* bizim için kebap kokusu neyse; kargalar için de leş kokusu o'dur...

Dalgalandım Da Duruldum.

koştum ardından yoruldumm.binlerce güzel sevdim de sevdim deee en son sana vuruldum.

Mehmet Turgut'la Hela Sohbetleri.

Geçtiğimiz Cuma günü Mehmet Turgut İzmir Ekonomi Üniversitesi'ndeydi..
Kesin giderim ben bu konferansa diye yapılan bir plan lanet projeler yüzünden akıldan uçuyor.Yine okulda bu lanetlerle uğraşırken çiş molası veriyorum.Kemerini yolda çözmüş koştura koştura gelen bir tip:
-Altıma etcem amk bırakmadılar bi işeyelim. :)
Yan pisuvarda işeyen bu adamın Mehmet Turgut olduğunu 10 saniye sonra anlıyorum ki hala işiyor amca.
-Ooo abi hoşgeldin ya :) Bu gündü değil mi senin olay? Unutmuşum bak.
-Eyvallah kardeşim :)
-Ee abi ne kaçırdık?
-Yok be öyle önemli birşey konuşup durduk işte bi ton soru sordular işicem diyorum bırakmadılar bi türlü...
''Abi sana edit'ci diyolar ne dicen bu konuya? :)'' sorusunu sorup sormamak arasında gidip gelirken; boyunlarında fotoğraf makineleri,konferanstan fırlamış elemanlar giriyor tuvalete:
-Oooo mehmet abi! Senle burda tuvallette hiç aklıma gelmezdi bea abi.
-Valla benim de gelmezdi :)
-Çekelim mi abi? :P
-Ahha derinliği iyi verin oğlum kadrajı iyi ayarlayamıyosanız çekmeyin ha! :D
-Abi fransız kültürün orda değil mi yerin? Kurs falan veriyor musun?
-Aman Allah korusun!
..diye bıraktığımda hala işiyordu

193∞

''Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.''
M.Kemal Atatürk
typography: omerfarukciftci

nevarneyok? #12

Sıkılamamaktan sıkılmış bir zat olarak gayri ihtiyar vermek zorunda kaldığım reklam arasına da reklam koymayı unutunca kitlelerin tepkisine maruz kaldım.Bu zaman zarfı içersinde; samandan,tahtadan,taşlardan ev yapan üç müteahhit domuzdan ikisinin grip şüphesiyle karantinaya alındığını öğrenince; elde kalan üçüncüyü İzmir'e getirtip samandan bir ev yaptırdım.İginçtir,şu vakte kadar kötü kurt kırmızı başlıklı kızın ananesinin entarisini giymekle meşgul ki; üflemeye hatta püflemeye ve hatta evimizi başımıza geçirmeye gelmedi.Hani gelse her suale cevap veren abimize; gözlerinin ve dişlerinin büyüklüğünden ziyade: ''Nolcak bu Beşiktaş'ın hali?'' gibi cevabı muallakta bi takım sorularım olacak.

Massive Attack!

Fotoğraftaki zat,ben uykudayken dolabın üzerinden üstüme atladı ve masum patilerinin ardında sakladığı pençeleriyle imzasını çaktı.Yatak kan revan; o anki fırlayışım youtube'luk.Dolabın yüksekliği iki metre,yatağa olan uzaklığı en az bir buçuk metre.Bu istatistiklere rağmen yaptığı muazzam atlayışın ardından darbeye maruz bıraktığı yerde 3 dikey çizik oluşturması ilk aşama da ''Imposible is nothing.'' felsefesini yinelese de çiziklerin olduğu yer sol böbreğimin üst kısmı olunca ''Organ mafyası da olabilir'',''Nip tuck'ın yeni sezonunda ameliyat yapar bu.'' gibi tezleri akabinde getirdi.Tüm bunlar olmamış gibi yanımda mırlayıp dolaba her gidişimde soğuk su istemeye devam edecek kadar pişkin oluşu da ayrı bi bohem.3 çiziğe 3 gün ceza; yok sana soğuk su.Ben de senin erotik pozlarını internet aleminde yaymaz mıyım Tomaq efendi!

Combination #3 / Grey Mix.

Kış gridir!
hırka: topman - atkı: topman - bere: diesel - gözlük: vintage - saat: dkny - jean: diesel - kemer: energie - pabuç: fred perry

Klişe Lise Dizileri.

Bireyin en abidik gubidik tivis tivis yılları lisedir elbet.Bu yılları yaşarken insanın seçimleri de bir o kadar abidik gubidik olmuştur.Bunun en bariz örneği müptelası olduğumuz lise dizileri.Bu dizilerdeki klişeler üzerine iki çift kelam edelim.Okulun yakışıklı,asi bir o kadar da popüler deluganlusuyla, o yaş grubu erkeklerde afrodizyak etkisi yaratan ekoseli eteğiyle kombine olmuş en taş hatun kişi sevgilidir ve ''Biz ikoncanız heyoo!'' şeklinde birlikte salınıp cilveleşiyorlardır.Ha bu asi deluganlu her daim basketbol takımının kaptanıdır ve asi tavırları oyununa da yansımıştır.Basketbol demişken,ecnebilerin ''One Three Hill'' olayında bi nebze anlarım; adamlar kolej o yeah man falan takılıyorlar.Lakin biz de yıllardır basketbolun fendini yenmiş,her erkek çocuğunun yürümeyi öğrendikten sonraki zaman-mekan-imkan tanımayan eylemi (salondaki vitrin, koridorun sonundaki banyo kapısı kaleler; aman fiskosun üzerindeki vazoya dikkat! annem aduket çeker!) futbolun hakkı niye yenmiştir?Neyse diğer nokta, öğretimin yanında bilhassa eğitimi de savunan,gençlerin her sıkıntısına hızır gibi yetişen ve her bölümde en az bir tane hayat dersi niteliğinde sözü olan filozofumsu aynı zamanda birazcık dinozorumsu yaşlıca bir hocanın varolmasıdır.Hiç biri Kel Mahmut'un yanından geçememiştir,o ayrı konu.Son hatta en önemli husus, bu dizilerin gençlere aşıladığı empati yeteneğidir.Yakışıklısından güzeline,zıpırından espritüeline,sporcusundan şarkıcısına; şirinler kasabasını andıran bu dizilerdeki ekürileri oluşturan her bireyin bire bir karşılığı izleyen gencin çevresinde mutlaka vardır ve her bölümden sonra gerçek hayata entegre edilen bu tiplerin kendileri gibi konuştuğu,yürüdüğü sanılır; lakin reeldeki gençler dizidekiler gibi yürür,konuşur ve osurur.Davranışlardan bi cacık çıkmadı mı? Giyim-kuşamı benzer,gözleri benzer,saç modeli benzer hiç benzemezse avcunun içindeki ben benzer.Benzer oğlu benzer.Bi de bu gençlerin hepsi biri,biri hepsi içindir.''4 Peynirli Pizza'' şarkısını hepsi tepsiyle bunlara sunmuş olabilir,emin değilim.Anca beraber kanca beraber modundaki bu gençler; yeri gelir bi kız için birbirlerini keserler.Onlar kesedursun; boy sırasına göre kollar önündekinin omzuna:
1- Lise Defteri
2- Koçum Benim
3- Çılgın Bediş
4- Arka Sıradakiler
5- Hayat Bilgisi
-Bir lise dizisi çekeydim de jeneriğinde şu çalaydı:

Tye.

diesel tsubasaysa fifty five misakidir.

Ikarus.

''..Giritli mimar olan Daidalos ve oğlu İkaros, Kral Minos'un Daidalos kendisi ve oğlu için bu labirentten kaçmaya yarayacak bir çift kanat yapar ve balmumuyla sırtlarına yapıştırır. Babası Ikarus'a, uçarken zevkten kaçınması gerektiğini, ne uçmanın coşkusuyla güneşe yaklaşmasını ne de denize yakın uçup kanatlarını nemlendirmemesini ister. İkaros uçabilme özgürlüğü ile babasını dinlemez ve güneşe fazla yaklaşınca balmumu erir ve Ege Denizi'ne düşerek hayatını kaybeder...''

Kre-malı.

Kebabı adana, rakı tekirdağ tatil uludağ ya da bodrumda duble ya da tek ya da diskotekten de öte çöp tenekelerinin kapaklarını kaldırdığımda üzerime fırlayacak kedilerin gıdılarını okşayabileceğim bir dünyam olmalı.Bill Gates'in pencerelerden zengin olduğu şu koftik dünyanın tersine Yasemin'in penceresi kafaya oynamalı.Öyle uzaktaki köylere heves edilmeden tüm köyler yakınlaştırılmalı.Ulaşımdan sorumlu devlet bakanı da Hakan Taşıyan olmalı,hep birlikte gönül yolculuğu yapılmalı.Shrek'deki eşşek Şişko Nuri'nin olmalı;üstüne binmeli kırbacı vurmalı.Çocukları uyutup youtube alemine dalan ebeveynler başta olmak üzere suç işleyen herkes tokatlanmak üzere Ali Kırca'ya verilmeli.Blog yangında ilk kurtarılmalı.Aslında bu kadar çok zorunluluk eki olmamalı.Yine de o kız beni görmeli artı bana kazak örmeli.

Norma Jeane Mortenson.

I used to say to myself, ''What the devil have you got to be proud about, Marilyn Monroe?'' And I'd answer, ''Everything, everything.''

Without Chupa Chups.

Agency: Lowe Bull, Johannesburg, South Africa Creative Director: Gareth Lessing Art director: Adam Livesey Copywriter: Matthew Brink Photographer: Clive Stewart

Bitmeyen Masal.

Bir varmış bir yokmuş.Annem ve teyzelerim her gece uyumadan önce dayılarından masal anlatmasını isterlermiş.Her gece farklı bir masal anlatmaktan bitap düşen dayı günün birinde bitmeyen bir masal bulmuş: ''Damdan düştü bir kurbağa.Onu gördü bir jandarma.Aldı götürdü,gömdü mezara ve şöyle yazdı mezar taşına: Damdan düştü bir kurbağa.Onu gördü bir jandarma.Aldı götürdü,gömdü mezara ve şöyle yazdı mezar taşına: Damdan düştü bir kurbağa...'' Görüldüğü üzere masal dünyasında tüm klişeleri yıkmış,ölü bir kurbağayla yardımsever bir jandarma arasında geçen bu kısa bir o kadar da uzun soluklu başyapıtta başrolü oynayan kurbağamız kimseyle yiyişmiyor,emişmiyor hatta gömüşmüyor ve masal sonunda prense ya da prensese falan da dönüşmüyor.Bildiğin kurbağa yani; masalın başında neyse sonunda da o.En ekşınlı noktası masalın sonunda ani bir refklesle canlandıktan sonra 3 kere zıplayıp gökten düşen 3 elmadan bir çırpıda kurtuluverdiği o sahne.Neyse çok anlatmayayım.Diyeceğim odur ki ben bu bitmeyen masalın yaratıcısı güzide dayıya sorarım: ''Bez Bebek ve Cennet Mahallesinin senaryolarında da parmağın var mı?'' Varsa çek o parmağı da bitsin bu çile.

Combination #2

Gömlek+Mexico T-shirt: Topman - Jean: PRPS - Pabuç: Fred Perry

Gökhan!

Bu gece seni o mor formayla izledikten sonra duramadım ve yaptım.
Sor bana pişman mıyım? Çal babacım:

nevarneyok? #11

''Öff çok sıcak, koltuk altıma orkid koyucam.'' diyen bir arkadaşım, ''Sevgili Dünürüm'' dizisini ''Sevgili Dürümüm'' olarak algılayan bir kuzenim,her diş fırçalayaşımda bulaşmadık yerim bırakmayan arsız bir diş macunum,ismini duyunca ''Bu kadının kaleciliği nasıl acaba?'' diye düşünmeden edemediğim bir Panter Emel,çay içerken bardaktaki kaşığı çıkarmayan ve çıkarmadıkları o kaşığın gözlerine gireceği günü iple çektiğim eblek bir oluşum,buzlu suya ölüp biten ve yakında benden isteyeceği sex on the beach'ine şemsiye koymadığım için pati darbelerine maruz kalacağımı zannettiğim bir de kedim var.

Polemik.

Yorgunluktan uyuyamadığım her x gibi sevimsiz gecenin sebebi y ise ben burdaki x'e ''otobüste ağlayan bebek sesi'' değerini veririm.Uyumak için parmak uçlarımla pijamamın kırışıklarından yaptığım kar topları'nın yarattığı çığın altındaki enkaz vaziyetindeyken devam eden y'yi bulma serüvenimde ne zaman ki gökyüzü mora çalar o an donan damarlarımda içler dışlar çarpımını denerim.Yorgun olmasam uyuyabilir miyim? Uyursam yorgun olmayabilir miyim? Yalnız uyumak gibi başarılı bir eylem sonrasının sabahı yalnız uyanmak da bu sorular ve matematik kadar illet işte.O halde polemik şu olmalı: ''Yalnız uyumak mı yalnız uyanmak mı?''

Muto.

an ambiguous animation painted on public walls by Blu

Made in Buenos Aires and in Baden (fantoche)

music by: Andrea Martignoni produced by: Mercurio Film assistant: Sibe

Havale.

null

3 günlük açlık grevine giren emekliler maaşlarına yapılan 10 YTL 'lik zammı Başbakan Erdoğan'a ptt yoluyla havale yaptı. Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen:''Başbakan bu 10 YTL'lerle oğluna bir gemicik daha alabilir.'' haberin devamı>.
.
Kazık yemeden girdiğimiz bataklığın farkına varamayan bir toplum yapısına sahibiz.Lakin bizi ayık insan yapacak prensin öpücüğünü bekleyen eblek bir kitleden ziyade bu tarz çıkışlar yapıp bir sonraki adımlarında daha ayık olabilmeyi öğrenmiş bir oluşum görmek ufak da olsa umudun olduğunu gösteriyor.Yapılan bu havalenin üstüne ben de sen ve senin gibileri o çok inandığınız Allah'ınıza havale ediyorum.Bu havalelerle doğru bakkala; bir süt iki ekmek üstüne de kendine gofret al.

Power Of Wind.

bu da reklam şu da.

Hissiyatlı İnsan Vol2.

''Kendimi lahmacun kokusunu bastırmak için çiğnenmekle görevlendirilmiş, tadı bitince de hunharca kaldırıma tükürülmüş, akabinde sıcakta erimek suretiyle mayışıp dikkatsiz bir adamın köselesine yapışarak sünen bir ciklet gibi hissediyorum.'' (bkz: Hissiyatlı İnsan Vol1.)
posted by: Pijamali Kontes

N.K.

fasulyeden'de gördüm; koymazsam ölürüm.
''Bursa'nın Nilüfer ilçesinde sitenin 10'ar katlı bloklarından birinin asansöründe, binaya su getiren firmada çalışan 27 yaşındaki su dağıtıcısı N.K.'nın yaklaşık 1 dakika boyunca boş damacanayla mastürbasyon yaptığını gördü.Bilgisayar teknikerleri, kayıtları daha da dikkatle incelediklerinde aynı kişinin aynı gün içinde iki kez su getirdiğini, ikisinde de asansörde boş damacanayla mastürbasyon yaptığını tespit etti. Olayın ardından sitenin içindeki duvarlara ise, su dağıtıcısının çalıştığı firmadan 'bazı nedenlerle' su alınmaması gerektiği uyarıları asıldı..''
haberin tamamı şurda montaj/bobiler: rustyanka

Leonor Varela @Americano.

*bi boşluk hissediyorsan,çocukları uyutup yutup'u izleyemiyorsun demektir.

Hööh!

5-10.

Masadaki herhangi birinin garsonu çağırmak için çebelleştiği halde garson şahsın masaya bakmamak için direndiği durum,masadaki diğer insanlarda garsonun masaya gelip gelmeme ihtimaline odaklanma,yemeğe ara verip gelincik modunda boyun hareketleriyle kombine jestlerle garsonun dikkatini çekmeye çalışma ve yüklüce stres gibi etkiler yaratabiliyor.Garsonu çağırmaya çalışan şahıs,diğerlerinin bu diken üstü tavırlarını görünce lanet olsun deyip yemeğine kaldığı yerden devam etme yolunu seçiyor ki tüm bunlar 5 ya da 10 saniye gibi kısa bir zaman içersinde oluyor.Tıpkı benim şu an için Ankara'ya yolculuğum olmamasına karşın içimdeki kıpırlığı esas alarak 5 ya da 10 saniye içersinde kendime bu şarkıyı armağan etmeye karar verdiğim gibi.

Rock'n Coke 2009.

Bir hadiseye karar veremediğinde aklına ilk gelen opsiyonu seçme stratejisini uyguluyorum.Yani anı yaşamaktan yanayım.''Vodafone musun amk?'' diyebilirsin lakin ''Limonata mı,ayran mı hmm mm..?'' yerine ''Tamam limonata,koy götüne gitsin.'' olayı tertemiz fikrimce.Rock'n coke'a gitme hikayesi de biraz limonata gibi; gel gitler arasında en sonunda pılı pırtı toplamaca.Ondan sonrası şöyle:
Olay rock'n coke'dan ziyade Prodigy içindi ki kombine yerine ilk gün için bilet artı sahne önü patlattım,iyi de ettim.Tüm gün boyunca genelde alternatif sahneyi tercih ettik gerek gölge olması gerek daha iyi alantırikleşmemizden.Wufi denilen bir grup varmış varlığından bihaber olduğum; başarılıydı.İyi seçilmiş eğlenceli müzikler ve danslarla kombine olmuş retrocan tipler.Sonrasında,ana sahnede çıkan Emre Aydın'la çakışan Gren alternatif çadırı doldurdu ki sayko davulcuları ve sağlam performanslarıyla saygı kazandılar.Zukero sayesinde dinlemiştim bi kaç kez kendilerini,çok can yakar bunlar.Ben de bu Emre Aydın zırtapozundan bi cacık anlamıyorum.Senin ne işe yararsın tüyü bitmemiş ergenleri gothikleştirmekten başka? Neyse,Gren'i yolladıktan sonra ana sahnede Juliette Lewis 'ın kendi kadar yırtık şovunu izliyoruz.Ana sahnedeki kayda değer şahıslardandı.After that,çimlerde yayılmaca,karın doyurmaca,fonda epey bi Sakin.Hava kararınca Duman.Kaan'dan inciler ''Bakalım neler olacak..?'' diyerek başlayan konser Prodigy ibadeti öncesi günü kurtaranlardandı.Her şarkısı mı ezbere bilinir? Bir ara aha unuttu Kaan sözleri böğürüyor saçmalıyor derken Billie Jean'e bağlıyor ve göt ediyor hepimizi.Duman'dan sonra fenafillah kamil insan olma yolunda ilerliyoruz adım adım.
Prodigy'e saatler kalmış.Kuyruklar fena,biralar ikişer üçer alınıyor.Yine alternatif sahnede hafif tempoda ısınma turları derken çanlar Prodigy için çalıyor.Yerimizi alıyor Liam'ın pilot kabinine geçmesini bekliyoruz ve uçuş başlıyor.Maxim'in ''Where is my fucking Turkish warriors..?'' şeklindeki atarlarıyla türbülanslara giriyor çıkıyor, bir yandan da kabin görevlisi Keith'in balgamlarından kurtulmaya çalışıyoruz.Anam anam.. take me to the hospital..! Smack my bitch up'ın iniltili kısmında Maxim'in : ''get the fuckin down..!'' komutuyla zorda olsa herkes yere çöküyor.''Ahanda noluyor? Maxim Başkan Pınarbaşı mı çektiriyor..! :) '' esprileri gırla.''G'' noktasında ortalığın amına koyuyorlar tabiki ve oksijen maskeleri eşliğinde inişe geçiyoruz.
*dikkat çekenler:
-Mr.Güneyhan 'ın ev sahipliğinde bir rock'n coke ve onun prodigy kafası.O nasıl bir mesajdır ya :) ''İstanbul istanbullularındır.invaders must die..!'' akabinde şurdaki yorum.
-Kalabalık gidilesi bi vukuat,çadırlardaki serin su püskürten icatlar,kuyruklardaki fare labirentleri.
-Okulumda para yerine monopoly kartlarının geçiyor olmasından tiksinişim ve festival alanında da monopoly electronic banking versiyonuna toslayışımız.
-Listeye bi çentik.
>videolar-fotolar reklamlardan sonra..

Islak.

Çirkin olan her yemek enfes olmak zorunda mı? Hay ben senin buram buram sarımsağına,ısırdığımda çıkarttığın ''vıpmçıkkkk'' sesine kurban olayım.Kızılkayalar'a kadar kaçtım..

nevarneyok? #10

-Açıldığında kaç üyesi olacağını merak ettiğim radikal bir feysbuk gurubu var aklımda: ''Tüm gün feysbukta video izleyip profilden profile zıplayan asosyal terliksi hayvanlar.''

-Birbirleriyle sıkı pıkı aşnafişne kanki modunda olan bir gruptan bahsederken ''eküri'' diyorsun da, Fransızca'da écurie ahır anlamına geliyor.Yani ''aynı ahıra mensup damızlıklar.'' veya ''ahırdaş büyükbaşlar'' şeklinde anıyorsun o topluluğu.

-Geceleri can sıkıntısı tavan yapınca meyve ve krakerlerle nutella kombinasyonları deniyorum.Bu kombinasyonlar eşliğinde msn listemdeki tiplerin iletilerini okuyor,nasıl edebiyat parçalıyor yine bu gençler diye kulaklarını çekiyorum.Lakin biri var ki beni benden aldı: ''ender gelişen osasuna atakları gibisin'' O kendini biliyor.

-Dünya gözüyle Prodigy 'i izlemek üzere yarın itibariyle İstanbul'a kaçıyoree..

-Son olarak: Nihat Doğan sakal gibidir,kestikçe daha gür çıkar(.) Nokta!

Combination.

hırka: topman, t-shirt: insight , jean: april77 , pabuç: paul smith

Bi Zamanlar N.A.R.O.

Asalları okeklerinden menkûl küsüratınız, karısız kalırsa bitleneceği için evlendirilmiş maço kocalar ile kocasız kalırsa kötü yola düşeceği için başgöz edilmiş cilveli karıların "yaşlanınca bize baksınlar" diye yaptıkları çocuklardınız.

The Kills.

Lacivert.

Dudaklarının çatlakları arasında dans ederken rüyalara dalan ben,her an'ı güzel bir anı olarak kaydetti hafızam yettiğince.Bunlardan romantik bir komedi yaptı.En karanlık sahnesini seçti filminin,gökyüzünde olan beş milyon sekiz yüz kırk sekiz bin altı yüz doksan sekiz yıldızın,aslında bu rakamın binlerce katından daha fazla olduğunu bilerek ve bunlardan kayanlarının herbirinin arkalarında bıraktıkları parıltılı çizgilerle hangi coğrafyalara kimler için düştüklerini düşünürken ağlayabilmek için.Bu lacivert kozmopolitik sonsuzluğa veda eden onlardan biri ben; arkandan hiç göz yaşı sarfetmeyeceğine dair söz verirken kendine,o son öpücüğü almadan kalan hayatına devam edeceği gerçeğinin bilincinde uyutuldu,uyandı ya da hala uyuyordu.

Off The Wall.

The National Gallery-London
''Siyah geldin,beyaz gittin.''

Impossible Love.

9$ by Sven Grothe

Transformers 2.

-e bizde de var transformır ?

LeCool.

is a free weekly cultural agenda and alternative city guide.
*haftalık ücretsiz alternatif kültür ve şehir rehberi.

27 Haziran.

1963 'de Londra'da yayınlanan ilk kadın dergisi,The Ladies' Mercury'den sonra New York'lu kadınlar ''Biz de dergi isteriz.!'' sloganıyla toplu iş bırakma eylemine girdiler.Bunun üzerine 1893 'deki ekonomik krizle birlikte New York borsası çöktü.Bu ayaklanmanın yankıları devam ederken 1905 'de kurtlu yemeğe karşı çıkan tayfaların kurşuna dizilmesini önlemek isteyen Rus Savaş gemisi Potemkin'in mürettebatı ''New Yorklu hatunlar ayaklanır da biz neciyiz?'' diyerek Karadeniz'de ayaklanıp gemiyi Odessa'ya doğru yönlendirdi.Birinci Rus devrimin ilk ayaklanması Odessa'da başladı.Tüm bu ayaklanmalar bir yana,1938 'de Igor Sikorsky ''Biraz da havalanın gençler.'' diyerek helikopterin patentini aldı.Helikopterin hayatımıza girmesiyle gelişen teknoloji durmak bilmedi; 1967 'de dünyanın ilk bankamatiği Enfield-Londra'da hizmete girdi; Londra'daki kadınlar paralarını rahat rahat çekip yeni dergiler çıkartabilsinler diye.Çıkacak olan bu dergilerden biri için Muhammed Ali'yle röportaj yapılacaktı ki; kendisi 1979 'da boksu bıraktığını açıkladı.Aynı yıl Türkiye'de işler biraz vahimdi.Ağrı valisi iş verimini azalttığı gerekçesiyle resmi dairelerde çay içmeyi yasakladı.Bu karardan bir sene sonra,1980 'de Adana Cezaevi'nden bir grup tutuklu tünel yoluyla firar etmeye çalıştı. Güvenlik kuvvetleri ateş açtı; 4 tutuklu öldü.Bir bardak çay sevdasına değer miydi? 1989 'da tüm bu başıboş düzeni değiştirmek adına seçilmiş bir insan dünyaya geldi.Kim mi?

Lily Allen.

fak yu veri veri maç..

Postmodern Gangsta.

Şarkı Sözse Bu da Şarkıdır.

İçimdeki sesler,
Dışımdaki dünya,
Ve gökyüzünde ben
Hep tek başıma
Kalbimdeki izler,
Yüzümde çiziklerle,
Hep gökyüzünde,
Tek, tek başıma
Uçarım ben içimdeki aşkla
Siyah beyaz renksiz pullarımla
Beni sevmeye kanatlarımdan başla
Ama konamam, beyaz avuçlarına
Ben bir kelebeğim
Yarın öleceğim
Kanatlarım emanetti
Çırılçıplak gömüleceğim.

Sessizlik en güçlü sesim
Rüzgar benim nefesimdir
Yalnızlık zırhım
Özgürlüğüm miğferimdir
Her yol karanlık
Ama aşk benim güneşimdir !

Tak Fish'i Bitir İşi.

''Toyota RAV4'ünüzün Anahtarı AQbank Bireysel İnternet Şubesi'nde!'' diye bir mail gelmiş bu sabah bankamdan.Sonra vay efendim şöyle yaparsanız kazanmaya hak kazanırsınız diye ağız yapan bir açıklama.Şansla tanışmışlığımız olsaydı Lamborghini'yi kapardık seneler önce Magnum amcadan.Hay ben sizin hayaller fabrikanızın bacasını..

Rea.

In the old prison,Valencia.

> Original Photo

Artist: FoRe-F

Mahalle Berberi.

Mekan genelde küçüktür;karşılıklı iki aynayla ortamı sonsuz gösterme çabası vardır.Hani ustalığından çok aslında çenesi kuvvetli olanın kazandığı bir sektördür.Başka bir yerde saçını kestirdiğinde ''Kendi berberinden başkası yalan.'' şerzenişidir.Geri gelip kendi berberine oturduğunda elemanın sana ''Kim kesti bunu ya?'' diye atarlanmısıdır.Gitmeden önce arayıp müsait olup olmadığının öğrenilmesi,gelip koltuğa oturduğunda ''Herzamanki gibi değil mi?'' sorusunun sana yöneltilmesi,senin mahalle berberinde bi nevi ''VIP Customer'' sıfatına sahip olduğunun göstergesidir.Kimisi vardır vur deyince öldürür;azıcık ucundan dersin kökünü kurutur.On iki yaşının altındaysan,hep daha yakışıklı olacağına dair kandırılırsın; üç numara kaçınılmazdır.Saç yıkarken suyun sıcaklığını tutturabilme yeteneği bahşedilmemiştir.Traşın bittiğinde artisliğine;otobüs kokusundan bozma karışık çürük meyve aromasını andıran deodarantı bocalar.En tehlikeli olanları dirsekcilerdir; değdirir de değdirir.

Camouflage.

uneetee zamanı gelmiş.
Artist: Daniel Gilbert

Cristiano&Paris @My House.

''Sana karşı bi olayım yok Cristiano fakat bu kevaşeyi almam daha da evime.İçiyor sıçıyor evin .mına koyuyor.'' derdim fakat öyle değil.''My House'' Hollywood'da bir gece kulübüymüş.131 milyon doların üstüne ilk antreman ve açma germe hareketleri.

Sen

sadece A'dan sonrası; C'den öncekisin.
hem peydahlamış-hem tasarlamış: halildogan*
fu©k-copyright 2008-????