Sıkar-Feys.

Altımda arabam keyifli bir gün geçirecektim.Hava yakıyordu.Teşkilattan 2 arkadaşla,havuza gitmenin yapılabilecek en mantıklı hareket olduğunu düşünmüştük.Planı uygulmaya koyup gittik,soyunduk,dökündük ve girdik.''Aqua Park kısmına geçip kayalım,kaydıralım'' dediler. Geçtik,kaydık,kaydırdık. ''Bir daha..'' dediler.Bu bir dahaki farklıydı.Solucanımsı olan kaykayın görünmeyen köşesinde,kollarında kolluk olan küçük bir kız çocuğu durmuş ağlıyordu.Hayat bir an yavaşladı,kıza çarpmamak için binbir şekle girdim.Neyse ki kurtarmıştım onu.Hemen kaykayın altında onu bekledim,benim gibi ayılar ezmesin diye.Aldım kucağıma,öptüm koydum kenara. Saniye geçmeden geldi koydu birisi bana.Kendimi şarjı bitmiş 5110 gibi hissettim,ekranım karardı.Dünyaya yeniden gözlerimi açtığımda kendimi lavaboda buldum.Kaşımın üstü kanıyordu.Çok birşey yok deyip peçeteyle sildik.Nereden bilebilirdik o kanın altında bir gavur amı yattığını?

Hastaneye gittik.Yatırdılar beni.Ekran yine gidip geliyor benim.Dikiş sehpasını getirdiler. Sedyenin kenarına dayarken diğer kaşıma çarptılar.O zaman anladım Levent Kırca'nın ''Elimi soktum çıkmıyir,soktum çikmiyir...?'' diye yıllarca bize izlettirdiği hastane skeçlerini.Yurdum çok trajikomik.Bir de sordular: ''Arkadaşından şikayetçi misin?'' diye.Neyse bilanço giren 4 dikişten ziyade 70 YTL. -Teyze versace dikiş mi attın?

Hatırlama-hatırlatma: 2-3 Sene önce yazlıkta,yine aqua parkta,yine bir velede çarpmamak için çenemi yarmıştım.Orda da 3 dikiş+50 YTL+1 hafta havuza girememe+futbol oynayamama saklı.Bir yazım da hasarsız geçsin.Sen beni nasıl bir sınava tabi tutuyorsun?